2013 yılında pavel durov tarafından "sizin mesajlarınız size aittir" sloganıyla piyasaya sürülen, kullanıcı sayısı 800 milyonu aşmış, gizlilik takıntılıları ve dijital göçebeler tarafından el üstünde tutulan mesajlaşma uygulaması. kurucusu vk.com'u (rus facebook'u) da yaratan adam olduğu için "rus işi" damgası yiyen ama aslında merkezi dubai'de olan küresel direniş aracı.
merkez rusya'da değil, çünkü durov, rusya'dan -savaştan çok önce- kaçmak zorunda kalmıştı.
whatsapp'ın mecburi gizlilik sözleşmesi güncellemesinden sonra milyonlarca kullanıcı kazanan, "gizli sohbet" özelliğiyle sevgililere ya da sanal olarak kendini daha rahat tatmin etmek isteyenlere, "kendini imha eden mesajlar / self-destructed messages" özelliğiyle paranoyaklara, "kanallar" özelliğiyle içerik üreticilerine, "botlar" özelliğiyle teknoloji meraklılarına hitap eden çok yönlü platform. bir nevi "dijital İsviçre çakısı"
durov'un "kullanıcı verilerini hiçbir devlete vermem" sözü, rusya'da yasaklanmasına, fransa'da soruşturma geçirmesine ve aa'nın pavel'in kısa süreli tutuklanması haberi, abd'de şüpheyle karşılanmasına, türkiye'de ise "çok önemli bir vpn satıcısına dönüşmesine" vesile oldu.
"telegram grubumuz var" cümlesiyle başlayan her konuşma, muhtemelen ya illegal bir şeye, ya deşifre olmak istemeyen bir muhabir konuşmasına, ya da çaresiz bir okul projesine işaret etmektedir. son dönemde, whatsapp'ta kapatılan bazı gruplar da telegram'da yeniden kuruluyor gibi.
2 gb'a kadar dosya gönderme imkanı tanıdığı için film-dizi paylaşımcılarının, neredeyse sınırsız üyeli (200 bin kişi yaptılar galiba en son) gruplar yaratabildiği için topluluk yöneticilerinin, editlenebilir mesajları sayesinde hatalarını düzeltmek isteyenlerin, kendine özgü çıkartma (sticker) kültürüyle de mizah severlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.
whatsapp'a göre "daha özgürlükçü" olduğu iddia edilse de, nihayetinde o da büyük teknoloji ekosisteminin bir parçasıdır ve durov'un bir gün "ben de evimi geçindirmek zorundayım" diyip satmaması için hiçbir sebep yoktur. kısacası, dijital hayatınızı emanet edeceğiniz teknolojileri seçerken "en az kötü olanı" tercih ettiğinizi unutmayın.
merkez rusya'da değil, çünkü durov, rusya'dan -savaştan çok önce- kaçmak zorunda kalmıştı.
whatsapp'ın mecburi gizlilik sözleşmesi güncellemesinden sonra milyonlarca kullanıcı kazanan, "gizli sohbet" özelliğiyle sevgililere ya da sanal olarak kendini daha rahat tatmin etmek isteyenlere, "kendini imha eden mesajlar / self-destructed messages" özelliğiyle paranoyaklara, "kanallar" özelliğiyle içerik üreticilerine, "botlar" özelliğiyle teknoloji meraklılarına hitap eden çok yönlü platform. bir nevi "dijital İsviçre çakısı"
durov'un "kullanıcı verilerini hiçbir devlete vermem" sözü, rusya'da yasaklanmasına, fransa'da soruşturma geçirmesine ve aa'nın pavel'in kısa süreli tutuklanması haberi, abd'de şüpheyle karşılanmasına, türkiye'de ise "çok önemli bir vpn satıcısına dönüşmesine" vesile oldu.
"telegram grubumuz var" cümlesiyle başlayan her konuşma, muhtemelen ya illegal bir şeye, ya deşifre olmak istemeyen bir muhabir konuşmasına, ya da çaresiz bir okul projesine işaret etmektedir. son dönemde, whatsapp'ta kapatılan bazı gruplar da telegram'da yeniden kuruluyor gibi.
2 gb'a kadar dosya gönderme imkanı tanıdığı için film-dizi paylaşımcılarının, neredeyse sınırsız üyeli (200 bin kişi yaptılar galiba en son) gruplar yaratabildiği için topluluk yöneticilerinin, editlenebilir mesajları sayesinde hatalarını düzeltmek isteyenlerin, kendine özgü çıkartma (sticker) kültürüyle de mizah severlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.
whatsapp'a göre "daha özgürlükçü" olduğu iddia edilse de, nihayetinde o da büyük teknoloji ekosisteminin bir parçasıdır ve durov'un bir gün "ben de evimi geçindirmek zorundayım" diyip satmaması için hiçbir sebep yoktur. kısacası, dijital hayatınızı emanet edeceğiniz teknolojileri seçerken "en az kötü olanı" tercih ettiğinizi unutmayın.